Normal Doğum (Doğal) Ankara

Doğum bir kadının hayatı boyunca sadece birkaç kez tecrübe edebileceği mucizevi bir olaydır ve kadınların çoğunda sorunsuz geçen fizyolojik bir süreçtir.

Ebe ve doğum ekibinin doğum sırasında görevi, anne ve bebeğe zarar verebilecek komplikasyonları öngörmek ve doğru müdahale ile anne bebek sağlığını korumaktır. Müdahale kararı verildiğinde bu son derece dikkatli yapılmalıdır çünkü her bir müdahale beraberinde potansiyel risk de taşır.

Normal doğum yazımızda “Doğum belirtileri nelerdir? Doğum nasıl olur? Doğum çeşitleri nelerdir? Ankara’da normal doğum sonrasında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? ile ilgili merak ettiğiniz soruların cevabını bulabilirsiniz.

Ne Zaman Doğum Yaparım?

Beklenen doğum tarihi son adet tarihine göre hesaplanır. Naegele formülü ile muhtemel ne zaman doğum yapacağınızı hesaplayabilirsiniz. Buna göre son adet tarihinin gününe 7 eklenir, aydan 3 çıkarılarak doğum yapılacak tarih hesaplanır. Örneğin son adet tarihinin ilk günü 10-06 olan bir kadın 17-03 tarihinde doğum yapar. Bu tarih 40 haftaya tekabül eder. Bu tarihe kadar doğum olmadıysa gebenin günü dolmuş demektir.

Doğumun ne zaman olacağını kesin olarak bilmek imkansızdır. 37-40 hafta arası olan doğumlara zamanında ya da miyad doğum denir. 37 haftadan önce olan doğumlara da erken doğum (preterm doğum) denir.

Doğumların %10’u erken doğum yapar. Erken doğum belirtileri normal doğum belirtileri ile aynıdır. Gebeliğin 37. haftasından sonra olan normal doğumların %90’ı gebeliğin 38-39. haftaları arasında olur.

Doğum Belirtileri Nasıl Anlaşılır?

Doğumun tam olarak ne zaman başlayacağını önceden kestirmek zordur. Doğumun erken belirtileri başlasa bile bebeğiniz günlerce veya haftalarca öyle kalabilir. Mesela 1-2 cm açıklığı olan bir gebe günlerce, haftalarca öyle bekleyebilir. 1-2 santim açıklık olması demek hemen doğumun başlayacağı anlamına gelmez.

Zaten daha önce doğum yapmış bir kadında 1-2 santim açıklık olması normaldir. Ama ilk doğum bile olsa 1-2 cm açıklık son haftalarda olabilir. Bu açıklık doğumun başladığını göstermez.

Doğumun Yaklaştığını Nasıl Anlarız?

Özellikle ilk gebelikte doğumdan yaklaşık 1 ay önce bebek aşağı iner, yani bebek doğum kanalına girer. İlk hamileliklerde karın aşağı indikten 2-4 hafta sonra doğum olur. Bunu siz üst tarafta rahatlama, alt tarafta ise baskı hissi ve sık idrara çıkma şeklinde hissedebilirsiniz.

1. Braxton Hicks kontraksiyonları denilen yalancı doğum sancıları gebeliğin 28. haftasından itibaren başlar. Doğum yaklaştığında ise sıklığı ve şiddeti artar. Bu yalancı doğum sancıları rahim ağzında yumuşama ve açılmaya neden olur. Ama bu açılmanın olmuş olması doğumun çok yakın olduğunu gösteren bir bulgu değildir. Özellikle daha önce doğum yapmış kadınlarda rahim ağzında 2-3 cm lik açıklık olabilir ve kadın bu açıklıkla günler-haftalarca dolaşabilir.
2. Nişan denilen kanla karışık sıvının gelmesi doğumun 24 saat içinde başlayacağının habercisidir. Yani nişan gelmesinden 24 saat sonra doğum başlar. Ancak eğer kanama parlak kırmızı renkte ve aktif, bu kanamanın altında plasenta previa (eşin önde gelmesi) veya dekolman plasenta (eşin erken ayrılması) gibi ciddi nedenler yatabilir. Bu durumda mutlaka acilen kadın doğum doktorunuzu aramanız gerekir.

Doğum Belirtileri Nelerdir?

Gerçek doğum sancıları başladığında doktorunuzu aramanız gerekir. Ama hastaların en büyük sıkıntısı yalancı doğum sancısı ile gerçek doğum sancısını ayırt etmekte zorlanmalarıdır. Aslında yalancı doğum sancısı ile gerçek doğum sancısının ayırımı çok basittir.

Gerçek doğum sancısı şu şekilde anlaşılır; eğer sancılarınız düzenli aralıklarla geliyorsa, şiddeti ve süresi giderek artıyorsa ve ağrılar dinlenmekle geçmiyorsa gerçek doğum sancılarınız başlamıştır. Bu sancılar sırasında rahimde kasılmalar olur, siz de bunu karnınızda sertleşme şeklinde hissedersiniz.

Suyunuz geldiyse hemen doktorunuzu aramanız gerekir. Genelde önce kasılmalar başlar, doğum suyu sonradan gelir. Ama bazı hastalarda sancı olmadan sadece su gelebilir. Bu suyun miktarı az da olabilir çok da olabilir.

Su gelmesi akıntı ile karıştırılmamalıdır. Su gelmesi “farkında olmadan idrar kaçırmışsınız” gibi bir hisse neden olur. Sıvının kıvamı, rengi idrara benzer. Su geldikten belli bir süre sonra genelde sancılar kendiliğinden başlar.

Eğer 24 saat içinde doğum sancıları kendiliğinden başlamazsa bebekte enfeksiyon riskinden dolayı suni sancı ile doğumu başlatmak gerekir ve antibiyotik profilaksisi uygulamak gerekir. Ama bu sürecin hastanede kadın doğum doktorunuzun gözlemi altında geçirilmesi gerekir.

Su gelmesi ve gerçek doğum sancısı dışında eğer kanamanız varsa veya bebeğinizin hareketleri azaldıysa mutlaka kadın doğum doktorunuza bilgi vermeniz gerekir.

Doğum Sancısı Nasıl Olur?

Doğum sancısı karında sertleşme, kasılma ile başlar. Kasılma sırasında sancı genellikle kasıklara ve bele vurur. Doğum sancısının şiddeti giderek artar ve ortalama 30-60 sn sürer ve geçer. Bu sancılar düzenli aralıklarla gelir ve aktif eylemde 10-15 dakikada bir düzenli olarak sancı hissedilir. Doğum sancılarının sıklığı giderek artar.

Doğum Sancısı İlk Nasıl Başlar?

Doğuma hazırlık aslında doğumdan haftalar önce başlar. Doğumdan 4-8 hafta önce yalancı doğum sancıları başlar. Braxton Hicks kasılmaları da denilen bu kasılmalar düzensiz aralıklarla gelir, dinlenmekle geçer.

Ama yine de yalancı doğum sancılarını gerçek doğum sancılarından ayırt etmek gerekir. Yalancı doğum sancıları rahimi ve bebeği doğuma hazırlar. Bu sancılar sayesinde bebek aşağı iner, bebek yapması gereken rotasyonları yapar, rahim ağzı yumuşar. Böylelikle anne ve bebek doğuma hazırlanmış olur.

İlk doğumlarda, doğumdan 2-4 hafta önce bebek aşağı iner. Anne adayı bu inmeyi, rahimin üst kısmında rahatlama, alt tarafta baskı ve sık idrara çıkma şeklinde hisseder. Muayenede fundus yüksekliğinin aşağı indiği ve bebeğin başının kemik pelvise (çatıya) girdiği görülür.

Daha önce doğum yapmış kadınlarda ise bebeğin aşağı inmesi doğumdan haftalar önce olmayabilir, doğum yapılacak gün bile olabilir.

Doğum nasıl başlar?

Doğum 3 şekilde başlayabilir.

1. Düzenli sancılar gelir. Bu sancılar yalancı doğum sancılarından farklıdır. Gerçek doğum sancısında, sancılar düzenli aralıklarla gelir, sıklaşır ve şiddeti giderek artar. Ayrıca gerçek doğum sancısı dinlenmekle geçmez. Bu sancılar sırasında kanama, nişan gelmesi veya su gelmesi yoktur.
2. Sancı veya kanama olmadan direk su gelmesi olabilir. Su gelmesini hasta sanki altına istemsiz idrar kaçırmış gibi tarif eder. Su gelmesi durumunda sancıları beklemeden hastaneye gitmek gerekir.

Gebeliğin son haftalarında akıntı artar. Artan bu akıntı bazen su gelmesi ile karıştırılabilir. Muayene ile suyun gelip gelmediği mutlaka kontrol edilmelidir. Su geldikten sonra genelde 24 saat içinde doğum kendi kendine başlar. Ancak 24 saat geçti doğum başlamadıysa bebekte ve annede enfeksiyon riskini ortadan kaldırmak için antibiyotik başlanır ve doğum suni sancı ile başlatılır.

3. Doğum nişan gelmesi şeklinde de başlayabilir. Halk arasında nişan gelmesi olarak tabir edilen bu durum aslında rahim ağzının yumuşayıp, hafif açılması sonucu rahim ağzındaki mukus tıkacının dışarı atılmasıdır.

Nişan geldikten sonra 24 saat içinde doğum başlayacak demektir. O yüzden nişan geldiyse acil hastaneye gitmenize gerek yoktur. 24 saat içinde sancılar başlayınca hastaneye gidilebilir. Ama nişan geldiyse mutlaka doktorunuza haber vermeniz gerekir.

Doğum Nasıl Yapılır?

Doğumun başlangıcına birkaç gün veya birkaç hafta kala rahim ağzı yumuşamaya, incelmeye ve açılmaya başlar. Doğumun başladığını anladığınızda rahim ağzı genellikle 1-2 cm açıklığa ulaşmış olur.

Normal vajinal doğumun 3 evresi vardır. Doğum; sancı çekme aşaması, bebeğin doğum anı ve bebeğin eşinin (plasenta) ayrılma aşaması şeklinde 3 basamakta ilerler.

Normal vajinal doğumun başarısını öngörmede, önceki doğum öykünüz, çatı muayeneniz ve bebeğin kilosu önemlidir. Ama yine de normal doğumun nasıl ilerleyeceğinden %100 emin olmak mümkün değildir.

Doğum Çeşitleri Nelerdir ?

Aslında tek doğum şekli vardır, o da normal vajinal doğumdur. Ama son yıllarda doğum sancısını azaltmak için farklı doğum şekilleri ilgi görmektedir.

1. Normal doğum
2. Ağrısız doğum (epiduralli normal doğum)
3. Doğal doğum
4. Suda doğum
5. Hipnozla doğum
6. Sezaryen doğum
7. Sezaryen sonrası vajinal doğum (SSVD)

Normal Doğum

Normal doğum, eskiden ninelerimizin yaptığı doğum şeklidir. Doğum sayısı arttıkça normal doğum daha kolay olur ancak bebeğin kilosu fazla ise veya bebeğin duruşunda problem varsa 3. Doğum da olsa doğum zor geçebilir. Normal doğumun 3 evresi vardır.

Gelin bu basamaklarda sizde ve bebeğinizde ne gibi değişiklikler olduğuna, doğumun ne kadar sürdüğüne tek tek bakalım.

Doğumun 1. Evresi

Gerçek doğum sancılarının başlamasından rahim ağzında 10 cm açıklık olana kadar geçen süreye 1. evre denir. Bu evre de kendi içinde 2′ e ayrılır

Erken Doğum Fazı (Latent Faz)

Gerçek doğum sancıların başlamasıyla beraber 3 cm rahim ağzı açıklığı olana kadar geçen süreye latent faz denir.

• Normal doğumda bu evre 8-12 saat sürer.
• Gerçek doğum sancıları hafif ve düzensizdir. Sancılar 5-30 dk da bir gelir ve 30-45 sn sürer. Hasta bu sancıları hisseder ama ağrılar dayanılamayacak kadar çok değildir. Doğum sancılarının şiddeti ve sıklığı giderek artar.
• Doğumun bu evresinde acilen hastaneye gitmenize gerek yoktur. Ama doktorunuza bilgi vermelisiniz. Bu dönemi dinlenerek, bol su içerek ve az az atıştırararak geçirin. Ilık bir duş almak sizi rahatlatacaktır.
• Doğumun bu evresinde bebekte de bir dizi değişiklikler olur. Bebeğin başı angaje olur, yani bebeğin başı annenin kemik pelvisine (çatı) iner. Bunu hasta bebek aşağı indi şeklinde ifade eder. Bebeğin başının aşağı inmesi ilk gebeliklerde 38. Haftada, daha önce doğum yapmışlarda ise doğum başladığında olur. Bebek doğum kanalından rahat geçebilmek için başını fleksiyona alır. Yani çenesini vücuduna iyice yaklaştırarak baş çapını küçültür.
• Doğumun rahat ilerlemesi için bebeğin bu kardinal hareketleri yapması gerekir

Aktif Doğum Fazı

Normal vajinal doğumun esas aktif dönemidir. Rahim ağzında 3 cm açıklıktan 10 cm açıklık olana kadar olan süreyi kapsar.

• Ortalama 3-6 saat sürer.
• Doğum sancıları 3-5 dk da bir gelir, 45-60 sn sürer
• Normal doğumun bu evresinde artık hastaneye gitmek gerekir.
• Kadın doğum doktorunuz belli aralıklarla çatı muayenenizi yapar.
• Eğer ağrısız doğum yapılacaksa epidural anestezi bu evrede yapılır. Aktif doğum eylemi başlamadan epidural anestezi yapıldığında doğum sancıları kesilebilir, doğum durabilir. Bu nedenle ağrısız doğumda epidural anestezi aktif doğum fazında yapılmalıdır.
• Normal doğumun bu evresinde gebeliğe hazırlık eğitimlerinde öğrendiğiniz nefes egzersizleri ve gevşeme egzersizlerini yapmanız gerekir. Bu egzersizler sizin ağrıyla başa çıkmanızı kolaylaştıracaktır.
• Normal doğumun erken evrelerinde gebenin dolaşmasına, oturmasına izin verilir. Hatta bu süreçte pilates topuna oturma, egzersiz yapılması doğum sürecini kolaylaştırır.
• Bu evrede hasta artık katı yiyecekler yememelidir. Sıvı gıdalar alabilir.
• Doğum sürecinde bebeğin kalp sesleri aralıklı olarak ya da risk varsa sürekli takip edilmelidir. Aralıklı takip edilecekse bu evrede her 30 dakikada bir bebeğin kalp sesleri kontrol edilir. Risk faktörü varsa her 15 dakikada bir kontrol edilmesi daha uygundur.
• Doğumun bu aşamasında bebek yavaş yavaş aşağı iner ve iç rotasyon yapar. Bu hareketi yapmasındaki amaç baş çapını küçültmektir. Yani gördüğünüz gibi doğum sırasında hem anneye hem de bebeğe düşen görevler vardır.

Doğumun 2. Evresi

Rahim ağzında 10 cm açıklık olmasından bebeğin doğumuna kadar geçen süreyi kapsar

• Normal doğumun en zor ama en kısa süren evresidir
• Doğum sancıları daha sık ve şiddetli gelir
• Sancılarla beraber doktorunuz tekrar çatı muayenesi yapacaktır ve sizden ıkınmanızı isteyecektir
• Normal doğumun 2. evresi, İlk doğumu olan kadınlarda ortalama 50 dk (2 saate kadar uzayabilir), daha önce doğum yapmış olanlarda ise ortalama 20 dk (1 saate kadar uzayabilir) sürer
• Bu aşamada bebek iç rotasyon, ekstansiyon ve dış rotasyon hareketlerini yaparak doğum kanalından çıkar.
• Bu aşamada annenin etkili ıkınması, doktorun tecrübesi ve dikkatli yaklaşımı ile yırtık olmadan veya çok az yırtık ile doğum gerçekleşir.
• Eğer bebeğin kolay doğacağı ön görülüyorsa kesi yapılmaz ve dikişsiz normal doğum gerçekleşir.
• Doğumun ardından bebek iyiyse direk anne kucağına verilebilir. Bebek teninin anne tenine değmesi bebek için uygun sıcak ortamı sağlar. Ten tene temas sayesinde anne bebek arasında duygusal bağ daha çabuk kurulur.

Doğumun 3. Evresi

Bebeğin doğmasından eşin ayrılmasına kadar geçen süreyi kapsar

• Normal vajinal doğumda, bebek doğduktan ortalama 5-10 dk sonra bebeğin eşi (plasenta) düşer
• Eğer bu süre 30 dk ı geçerse eşi elle çıkarmak gerekebilir
• Bebeğin eşi ayrıldıktan sonra doktorunuz vajen ve rahim ağzını yırtık açısından kontrol edecek ve eğer yırtık veya epizyotomi (doğum kesisi) varsa onaracaktır. Eğer kesisiz bir doğum gerçekleştiyse dikişsiz bir şekilde kontrol sonlandırılır.

Normal Doğum Kaç Saat Sürer?

Normal doğumun kaç saat süreceği annenin çatı muayenesi, bebeğin kilosu ve kaçıncı doğum olduğuna göre değişir. Bebeğin kilosu arttıkça doğum süresi uzar. İlk doğumlar çoğunlukla 2. veya 3. doğuma göre daha uzun sürer. Ortalama normal doğumlar 12-18 saat sürer. Epidural anestezi doğum süresini 1-2 saat kadar uzatabilir.

Ağrısız Doğum (Epidural Normal Doğum)

Ağrısız doğuma halk arasında prenses doğum da denir. Ağrısız doğum aynı normal doğum gibi olur, sadece hastanın sancıları hissetmemesi için epidural anestezi yapılır. Epidural anestezi anestezi uzmanı tarafından yapılır.

Epidural anestezinin takılabilmesi için hastanın aktif eylemde yani 3-4 cm açıklığı olması gerekir. Zaten 3 santim açıklığa kadar hasta ciddi ağrı hissetmez, hissetse de doğum sancılarına dayanabilir.

Epidural anestezi belden uyuşturma yöntemi ile yapılır. L3-L4 omurga aralığına ince bir iğne ile girilerek kateter yerleştirilir ve kateterden ağrı kesici gönderilir. Doğum bitene kadar o kateter orada kalır, hastanın sancısı oldukça epidural kateterden tekrar ağrı kesici gönderilir.

Ağrısız doğumda hasta doğum sancılarını hiç hissetmez veya çok az hisseder. Bu da hastanın konforlu, ağrısız, rahat normal doğum yapmasını sağlar. Epidural anestezinin tek zararı ıkınmayı azaltmasıdır. Hasta sancıyı hissetmediği için ne zaman ıkınması gerektiğini bilemez, bilse de güçlü ıkınamayabilir. Ama bu durum normal doğum için sıkıntı yaratmaz.

Ağrısız doğumun rahat olması için anestezi uzmanının tecrübesi çok önemlidir. Doğru yapılmayan epidural anestezi hastanın doğum ağrıları hissetmesine neden olacaktır.

Doğal Doğum (Lamaze Tekniği)

Ankara Doğal doğum, gerekmediği sürece hiçbir tıbbi müdahalenin yapılmadığı, kendi akışında ilerleyen doğumdur. Teknolojik gelişmeye paralel olarak tıptaki gelişmeler de arttı. Eskiden anneannelerimizin, babaannelerimizin yaptığı ev doğumları yerini hastane doğumlarına bıraktı, doğumu ebe değil doktorlar üstlendi.

Bu teknolojik ilerlemenin getirdiği yararlar tabii ki inkar edilemez ama doğumun ruhani büyüsünün de önemli olduğunu unuttuk. Doğum olayını mekanikleştirdik. Hâlbuki anne ve bebek doğumda neler yapacağını içgüdüsel olarak zaten bilirler ve mükemmel bir uyum içindedirler. Dışardan buna müdahale edilerek bu uyumu bozmamak gerekir.

Doğal doğum yöntemlerinden en popüler olan Lamaze tekniği ile doğum için aşağıdaki yöntemler uygulanır.

Anne adayının gebelik ve doğumla ilgili önyargılarından kurtulması gerekir. Bunun için en güzel yöntem doğum öncesi hazırlık kurslarıdır. Bu kurslarda;

• Doğumun fizyolojik bir olay olduğu anlatılır. Korkunç, abartılı doğum hikayeleri bilinçaltından silinir. Çünkü korku arttıkça ağrı da artar. Bu şekilde telkinlerle annenin korkusu ne kadar azaltılırsa doğumda ağrıları da o kadar azalacaktır.
• Doğumun fiziksel performans gerektirdiği, bunun için de gebelik döneminde spor yapılmasının esnemeyi artırarak ve bel, pelvik taban kaslarını güçlendirerek doğumu kolaylaştıracağı anlatılır.
• Kendi vücuduna ve doğumu müdahalesiz gerçekleştirebileceğine yürekten inanması sağlanır

Doğal Doğum Nasıl Olur?

1. Doğum kendiliğinden başlar. Suni sancı verilmez. Çünkü suni sancının doğal doğum seyrini bozacağı düşünülür.
2. Doğum sırasında anne adayı özgürce hareket edebilmelidir.
3. Doğum boyunca aç kalmak, sürekli NST e bağlı kalmak, sürekli seruma bağlı kalmak gibi müdahalelerden kaçınmak gerekir
4. Anneye doğum süresince bir yakını veya doğum koçu (doula) tarafından moral ve fiziksel olarak destek olunur.
5. Gerekmedikçe epizyotomi (doğum kesisi) uygulanmaz, dikişsiz normal doğum gerçekleşir.
6. Doğum sırasında ayakta veya doğal pozisyonlarda doğal olarak, nasıl istiyorlarsa o pozisyonda ıkınmalıdır
7. Bebek doğar doğmaz anne ile ten tene temas kurması sağlanmalıdır.
8. Doğum da cinsellik gibi mahremiyet gerektirir. Tüm doğum süreci boyunca annenin mahremiyetine özen göstermek gerekir.

Anne adayı Lamaze yöntemleriyle korkudan uzak, güven duyduğu bir ekiple kendini normal doğumun ritmine bıraktığında güzel hatırlayacağı bir doğum tecrübe edecektir. Sadece hem annenin hem de doktorun sabırlı davranıp acele etmemesi gerekir. Çünkü bebek ne zaman doğacağını hepimizden daha iyi biliyor, ona da saygı duymak gerekir.

Doğal doğumda gerçekten bir kahraman varsa bu ne doktor, ne ebe, ne de o anda yanında olan kişilerdir. Bu hikayenin 2 kahramanı vardır, biri bebek ve diğeri ise annedir. ” Eğer bir kadın doğumda kendisini kraliçe gibi hissetmiyorsa o doğumda bir şeyler ters gidiyor demektir” Lamaze felsefesi ile normal doğum sürecini yönetmek gerekir.

Suda Doğum

Suda doğum Ankara, normal doğum gibi olur. Tek farkı doğum sancıları esnasında ağrıyı azaltmak için su dolu bir havuzun içinde sancı çekilmesidir. Yapılan bazı çalışmalarda ılık suyun doğum sancılarını azalttığı, daha kolay normal doğum yapıldığı gösterilmiştir. Bu mantıktan yola çıkarak son yıllarda popüler olan suda doğum da özel bazı hastanelerde yapılmaktadır.

Suda doğum için tecrübeli bir ekip gerekir. Bazı hastaneler doğumu suda gerçekleştirirken, bazı hastaneler sadece sancı aşamasını suda gerçekleştirmekte, doğuma yakın hasta suyun dışına alınmaktadır.

Suda doğum takibi sırasında bebeğin kalp seslerinin sürekli takibi yapılamaz. Bu nedenle aralıklı monitörizasyon ile bebek kalp sesleri takip edilir. Bu nedenle herhangi bir risk faktörü olmayan gebeler suda doğum için uygun adaylardır.

Eğer preeklampsi, fetal distress, intrauterin gelişme geriliği gibi risk faktörü varsa suda doğum tercih edilmez.

Hipnozla Doğum

Hipnoz tekniği ile doğumda amaç doğum sancılarını azaltmak, hastanın daha kolay bir doğum yapmasını sağlamaktır. Doğum sancısını etkileyen en önemli faktörlerden biri de hastanın bilinçaltıdır. Eğer doğumdan ne kadar çok korkuyorsa doğum sancısını o kadar çok hissedecektir.

Hipnoz yönteminde telkinlerle hastanın bilinçaltına ulaşılır. Bilinçaltındaki korkular telkinlerle ortadan kaldırılmaya çalışılır. Hipnozda olan bir hastanın bilinç altı bu telkinlere daha açıktır. Bu mantıktan yola çıkarak uygulanan hipnozla doğum da henüz çok popülarite kazanmamıştır.

Hipnozla doğum Ankara yönteminin başarısı hem doktora hem de hastaya bağlıdır. Doktor bu konuda çok tecrübeli olsa bile hasta hipnoza yatkın olmayabilir. Çünkü herkesin hipnoza yatkınlığı farklıdır. Kimileri hipnoza çok yatkın iken kimileri hipnoz olmazlar. Kimin yatkın olduğu kinim hipnoza yatkın olmadığı basit bir hipnoz testi ile anlaşılır.

Hipnozla doğum yapmayı düşünen bir gebeye doğum öncesi bu test yapılmalı, eğer hipnozla doğuma uygun ise bu protokole alınması planlanabilir.

Sezaryen Doğum

Eskiden çok az yapılan sezeryan doğum son yıllarda oldukça artmıştır. Bu artışın ana nedenlerinden biri hastaların normal doğumdan, doktorların da malpraktis davalarından korkmasıdır.

Sezaryen Doğum Nasıl Yapılır?

Sezaryen doğum spinal anestezi, epidural anestezi veya genel anestezi ile yapılır. Sezaryen doğum 20-30 dakika sürer. 1 veya 2 gece hastanede kaldıktan sonra hasta taburcu edilir. Sezaryen doğum eğer planlı olarak yapılacaksa hamileliğin 39. Haftasında yapılır. Ancak anne veya bebek için bir risk varsa daha erken haftalarda da sezaryen doğum yapılabilir.

En iyi doğum normal vajinal doğum olsa da bazı durumlarda anne ve bebeğin hayatını korumak için sezaryen yapmak gerekir. Örneğin 4000 gram üzeri bebeklerde, bebekte asfiksi (bebeğin oksijensiz kalması), klavikula kırığı olma riski yüksektir. Annede ise büyük doğum yırtığı, idrar ve büyük abdest kaçırma, kanama riski söz konusudur.

Bu nedenle sezaryen gereken durumlarda normal doğum için diretmemeniz hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı için çok önemlidir.

Sezaryen Gereken Durumlar

• Fetal distress (Bebeğin sıkıntıya girmesi)
• Kordon sarkması
• Baş pelvis uyumsuzluğu (Çatı darlığı)
• İri bebek
• İlerlemeyen eylem
• Makat geliş (Ters bebek)
• Daha önce sezaryen ile doğum yapmış olmak
• Miyomektomi ameliyat öyküsü
• Plasenta previa (eşin önde olması)

Sezeryan Sonrası Vajinal Doğum (SSVD)

Sezaryen sonrası vajinal doğum (SSVD) bazı kriterler uygunsa yapılabilir. SSVD koşulları şunlardır:

• Önceki sezaryenin alt segment transvers insizyonla yapılmış olması
• Alt segment kalınlığının 2mm’den fazla olması
• Uterusta sezaryen dışında başka kesi olmamalı
• Pelvik darlık olmaması (Çatı muayenesi normal olmalı)
• Fetüsün 4000 gram’ın altında olması
• Hastanın tüm eylem süresince bir hekimce izlenebilmesi ve gerektiğinde acil sezaryen yapılabilme koşullarının bulunması
• 24 saat bebeğin kalp seslerinin dinlenebiliyor olması
• Acil bir durum için gereken anestezi ekibi ve ameliyathane koşullarının bulunması
• Acil bir durum halinde kan temin edilebilecek kan bankasının olması

Aşağıdaki Durumlar Varsa SSVD Yapılmamalıdır

• Daha önce klasik veya ters T insizyonu olanlar
• Geçirilmiş histerotomi ve miyomektomi operasyonları
• Geçirilmiş uterus rüptürü
• Bazı plasenta previa ve prezentasyon bozukluklarında olduğu gibi eylemin kontrendike olduğu durumlar
• Daha önce bilinmeyen bir şekilde (alt segment, T, klasik insizyon) sezaryen operasyonu geçiren gebe, vaginal doğum isteğinde bulunursa, uterus rüptürü ve perinatal mortalite riskinin, önceki uterin kesinin alt segment insizyonu olmadığı durumlarda daha fazla olduğu açıklanmalıdır.

SSVD in en önemli riski rahim ruptürüdür. Bu durumda hastanın hemen sezeryana alınması gerekir. Acil sezeryan için ekibi olmayan, yeni doğan yoğun bakım ünitesi ve kan bankası olmayan hastanelerde SSVD yapılması anne ve bebek için risklidir. SSVD Ankara da bu kriterleri sağlayan hastanelerde yapılmalıdır.

Suni Sancı ile Doğum

Suni sancı ile doğum hastaların en çok endişe duyduğu ve en çok merak ettiği konulardan biridir. Suni sancı ile doğum nasıl olur? Suni sancı ne zaman verilir? Suni sancı mı sezaryen mi? Suni sancı ile doğumda daha mı çok ağrı hissedilir? Suni sancı ile doğum başlatılır mı? Hiç açılma yokken suni sancı verilir mi?

Eğer hastanın yeterli ve düzenli sancısı varsa suni sancı vermeye gerek yoktur. Ancak bazı durumlarda suni sancı ile doğumu başlatmak gerekir.

1. Annenin sancıları düzensiz ve yetersizse
2. Doğum başladı ama açılma olmuyorsa
3. 40 hafta doldu ama açıklık yoksa
4. Annede veya bebekte olan bazı sorunlar nedeniyle doğumun başlatılması gerekiyorsa
5. Su geldi ama doğum sancıları başlamadıysa

Suni sancı gerek olduğu taktirde herhangi bir gebelik haftasında verilebilir. Suni sancı ile doğum normal doğum gibi olur. Halk arasında suni sancı ile doğumun daha zor olduğu düşünülse de bu düşünce çok doğru değildir. Çünkü doğumun olması için kasılmaların belli bir şiddette ve sıklıkta olması gerekir. Bu şiddet olmazsa zaten normal doğum olmaz. Suni sancı olmadan doğal sancı ile de bu şiddete ulaşmadan normal doğum olmaz. Suni sancının doğal sancıdan tek farkı sancıların daha çabuk şiddetlenmesidir.

Suni sancı ile normal doğumda epidural anestezi yapılabilir. Bu durumda hasta ağrıları daha az hissedecek, daha kolay bir doğum olacaktır.

Hiç açılma yokken suni sancı verildiğinde açılma olur ve doğum başlatılabilir. Suni sancı için en sık kullanılan yöntemler şunlardır;

• Oksitosin
• Prostaglandin E1
• Prostaglandin E2

Normal Doğumun Faydaları

Annenin çatı muayenesi uygunsa, bebek çok iri değilse, sezaryen gereken durumlar yoksa ve anne normal doğum yapmaya istekliyse normal doğum her zaman sezaryenden daha iyidir.

Normal doğumun faydaları şu şekilde özetlenebilir.

1. Doğum sonrası anne daha çabuk ayağa kalkar, günlük hayatına döner
2. Anne ile bebek arasındaki bağ daha çabuk kurulur
3. Anne sütü daha çabuk gelir
4. Sezaryen ameliyatının getirdiği riskler ortadan kalkar
5. Bebekte ıslak akciğer gibi komplikasyonlar daha az görülür

Doğum Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Doğum sonrası lohusalık döneminde aşağıdaki noktalara dikkat etmek gerekir.

1. Sezeryan ya da normal doğum sonrası dikiş yerlerinin kuru ve temiz kalmasına dikkat edin.
2. Doktorunuzun verdiği antibiyotiği düzenli olarak kullanın.
3. Doğum sonrası kan ilacını 3 ay daha kullanmaya devam edin.
4. Doğum sonrası banyo yapabilirsiniz ama ayakta duş şeklinde banyo yapabilirsiniz. Duş sonrası dikiş yerini temiz bir havluyla ya da fön makinesı ile kurutun
5. Doğum sonrası cinsel ilişki 40 gün olmamalı. Kırkınız çıktıktan sonra doktorunuz da onay verirse ilişkiye girebilirsiniz.
6. Doğum sonrası ağır kaldırmayın, özellikle sezaryen olduysanız 3 ay ağırlık kaldırma, mekik gibi karın içi basıncı artıran hareketlerden uzak durun
7. Doğumdan 10 gün sonra korse kullanabilirsiniz
8. Anne sütünü artırmak için bol bol emzirin, bol sıvı gıda alın. Protein ve kalsiyumdan zengin besinler yemelisiniz.
9. Doğum sonrası basurun geçmesi için kabız kalmayın, bol su için ve lifli gıdalar yiyin.
10. Normal doğum ve sezaryen dikişleri alınmaz, kendiliğinden erir.
11. Dikiş yerinde kızarıklık, ısı artışı ve akıntı görürseniz doktorunuza haber verin

40 Haftam Doldu, Sancım Yok Ne Yapmalıyım?

Bazen de 40 hafta dolmasına rağmen doğum başlamaz, sancı gelmez. Buna gün aşımı veya uzamış gebelik denir. Bu durumda 42 haftaya kadar yakın takiple beklenebilir. Ya da hiç beklenmeden suni sancı ile doğum başlatılabilir. Gün aşımı ya da günüm geçti şeklinde ifade edilen bu durumda doktorların yaklaşımı farklıdır.

Her iki yöntemin de kendine göre avantaj ve dezavantajları vardır. Eğer suni sancı ile doğum başlatılırsa sezaryen ihtimali artar. Beklenirse de bebekte ani ölüm, fetal distress (bebeğin sıkıntıya girmesi), bebeğin oksijensiz kalması (serebral palsi, asfiksi) gibi riskler artar.

Bu yüzden gün aşımı (postmatür) olması durumunda hasta ile tüm ayrıntıları konuşmak gerekir. Hastanın isteği, bebeğin durumu, çatı muayenesine göre bir doğum yol haritası çizilmelidir.

Ankara Normal Doğum Fiyatları

Normal doğum Ankara da bir çok hastane ve doktor tarafından başarı ile uygulanmaktadır. En iyi normal doğum doktoru için daha önce doğum yapmış arkadaşlarınıza sorarak tavsiyelerini öğrenebilirsiniz. Doğum doktorunu seçerken en önemli kriter, daha önceki referans hastalar ve sizin doktorla frekansınızın tutmasıdır. Bu şekilde en iyi normal doğum doktorunu bulmuş olursunuz.

Ankara normal doğum fiyatları için genelde çoğu hastane ve özel merkezler doğum paketi imkanı sunmaktadır.Ankara doğum paketleri ile ilgili ayrıntılı bilgiyi o merkezi arayarak öğrenebilirsiniz. Çünkü doğum paketleri fiyatı hastaneden hastaneye, doktordan doktora değişmektedir. Ankara büyük doğum veya doğumevi gibi hastanelerde ücretsiz normal doğum, sezaryen imkanı da bulunmaktadır. Ankara doğum fiyatları 8000 ile 15000 TL arasında değişmektedir.

Doğum paketine dahil hizmetler de doğum ücretlerini etkilemektedir. Bazı hastaneler epidural anesteziyi normal doğum paketi fiyatlarına dahil ederken, bazı hastaneler bu hizmeti doğum paketi ücretlerine dahil etmemektedir.

Normal doğum, ağrısız doğum ve doğal doğum Prof. Dr. Deniz Ulaş tarafından Ankara nın en donanımlı özel hastanelerinden yaptırılmaktadır. Normal doğum fiyatları ve doğum paketi fiyatları ile ilgili ayrıntılı bilgi için Ankara Çukurambar’da bulunan muayenehanemizi ziyaret edebilir, 0505 981 9919 numaralı telefondan bilgi alabilirsiniz.